:) FORUM 67 (:
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


2010 © Copyright by frm67® Tüm Haklar saklıdır.
 
AnasayfaanasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
MOKOKO Forum Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
star
starSalı Şub. 09, 2010 1:16 pm
star
starSalı Şub. 09, 2010 1:14 pm
star
starSalı Şub. 09, 2010 1:13 pm
star
starSalı Şub. 09, 2010 1:11 pm
star
starSalı Şub. 09, 2010 11:02 am
star
starSalı Şub. 09, 2010 10:58 am
star
starC.tesi Ekim 31, 2009 12:54 pm
star
starPaz Ekim 18, 2009 11:57 am
star
starPaz Ekim 18, 2009 11:56 am
star
starPaz Ekim 18, 2009 11:53 am
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum

 

"Onlar misafirdirler..."

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Yazar Mesaj
MadMAN™
.•°ღ Adminღ °•.
.•°ღ Adminღ °•.
MadMAN™



Yaş : 33 Kayıt tarihi : 01/12/08 Mesaj Sayısı : 5017 Nerden : Zonguldak/MERKEZ

"Onlar misafirdirler..." Vide
MesajKonu: "Onlar misafirdirler..."   "Onlar misafirdirler..." I_icon_minitimePtsi Ocak 05, 2009 9:19 pm

"Onlar misafirdirler..."
Pera Palas ışıl ışıl.
Pera Palas İstanbul’un en ünlü ve lüks oteli.
İkinci lüsk otel Tokatlıyan.
İstanbul’a gelen Avrupalı zenginler, Pera veya Tokatlıyan’ı tercih ederler.
Bugün İstanbul’u işgal eden sömürgeci subaylar için Pera Palas’ta odalar ayrılmış. Seksen sömürgeci subay ve generalin eşyaları yerleştirilmiş; fakat kendileri otele gece yarısından sonra girmişler.
Onları otelde Levanten kadınlar, cilveli Rum kızlar, Ermeni dilberler karşılamış.
Viski ve şampanya su gibi akıyor.
Ortalarda dolaşan güzeller, sömürgeci subaylara baygın bakışlar gönderiyorlar.
Bugün, sömürgeciler dört yıldır savaştıkları Osmanlının başkentini işgal etmişler. Orduları, İstanbul sokaklarında zafer yürüyüşleri yapmış.
Bugün, İngiliz, Fransız, İtalyan, Amerikan ve Yunan askerlerinin ayak sesleri, Sultanahmet’in, Süleymaniye’nin, hatta İstanbul’un yedi tepesinden yükselen ezan seslerini bastırmış.
Bugün Türk’e karşı kazandıkları tarihi zaferin tadını çıkarıyorlar.
…..

İngiliz Orduları Kumandanı General Harrington da yanında beş general ile Pera Palas’a girer.
Pardösülerini emre hazır bekleyen yaverlerine fırlattıktan sonra bara geçerler.
Yeni gelenlerin patırtıları bile, Pera’nın diğer salonlarından gelen şuh kahkahaları bastıramaz.
General Harrington’un masası, beş dakika içinde viski, şampanya ve her türlü mezelerle donatılır.
Ve bütün şampanya kadehleri havada tokuşur; “Konstantinepolis’in şerefine!”
Konstantinepolis; İstanbul!
Türk’ün göz bebeği İstanbul.
Sömürgeciye göre Bizans, İstanbul’da yok edilmiştir.
Türk de kendi göz bebeğinde yok edilecektir.
Bunu saklamaya hiç gerek duymuyorlardı ve işe İstanbul’dan başlamışlardı.
General Harrington’un masasında kadehler arka arkaya; “Konstantinepolis’e” diye tokuştu.
Pera’nın bütün salonlarında kadehler tokuşuyor. Kadehlerin “çın çınları” şuh kahkahaların kaba gülüşmelerin arasında eriyor.
General Harrington kadehini bir daha kaldırmıştır. Masadaki generallerin kadehleri de tokuşmak üzere havalanırlar; fakat bütün gürültüler birdenbire bıçak gibi kesilir.
Gözleri sessizliğin kaynağına dönmüş olan General Harrington ve arkadaşlarının elleri havada kalmıştır.
Sadece onların değil, bardaki bütün gözler kapıya yönelmiştir.
Bedenini saran paşa üniforması, omuzlarındaki apoletleri, göğsündeki madalyaları ve her adımda gıcırdayan parlak çizmeleriyle bara bir Türk subayı girmiştir.
Bütün gözler, bütün bakışlar donmuştur. Ortalıktaki sessizliği birkaç kadının iç çekişleri yırtar.
Bir Fransız kadının kendisini tutamaz. Sarışın Türk subayı yanından geçerken; “Ne güzel adam.” diyerek yanındakine gösterir.
Türk subayının göğsüne bastırdığı astragan kalpağı sol elinde. Koyu sarı saçları arkaya taranmış. Mavi gözler üzerindeki kalın kaşlar çatılmış, bakışlar buz gibi.
Otel Müdürü Mösyö Martin, Türk subayının önünden saygıyla yürürken iki garson arkasından seğirtir.
Sarı saçlı subay, bütün gözlerin üzerinde olduğunun farkında; fakat o hoş bir vurdumduymazlık içinde.
Sarışın subayın masasına yerleşmesini bekleyen Mösyö Martin saygıyla geri çekilir.
İki garson, sarışın subayın siparişlerini alarak uzaklaşırlar.
Diğer salondaki uğultu tekrar başlayınca bardakiler de kendilerine gelirler. Buna rağmen bütün masalardan kaçamak bakışlar sarışın paşaya gidip gelir ve sonra fısıldaşmalar.
General Harrington’un masasındaki kahkahaların yerini merak almıştır.
Kimdir bu adam?
Bütün Pera’daki uğultuları kestiren, güzel kadınlara iç çektiren bu Türk subayı kimdir?
Kaldı ki böyle bir günde, Osmanlı yerle bir edilmişken, kendileri zafere kadeh kaldırırken, meydan okurcasına Pera’ya giren bu Türk subayının burada ne işi vardır ve bu ne cesarettir?
Özellikle kendilerini bile sıradan bir sırıtmayla geçiştiren otel müdürünün bu Türk subayına iltifatı nereden gelmektedir?
General Harrington merakına mağlup olur ve bir tepsi içerisinde Türk paşasının siparişlerini götüren garsona işaret eder.
Generaller, garsonun elindeki tepsideki küçük rakı şişesiyle küçük bir tabaktaki beyaz leblebiye baka kalırlar.
General Harrington, eğilen garsonun kulağına Türk subayını göstererek kim olduğunu sorar.
Garsonun cevabı hepsini dondurur.
Biraz önce muhteşem girişiyle salonları susturan Türk subayı; İngilizlerle, Fransızlara Anafartalar’ı dar eden, Conkbayırı’nı cehenneme çeviren, Çanakkale’de kendilerine dayak atan Binbaşı Mustafa Kemal’dir.
Çanakkale’de3ki Binbaşı Mustafa Kemal, şu an karşı masada oturan Mustafa Kemal Paşadır.
İngiliz generallerin masasında artık kahkaha yoktur.
İstisnasız hepsi namını bildikleri Binbaşı Mustafa Kemal’in hayranıdırlar.
Kendisini çabuk toparlayan General Harrington garsonu tekrar çağırır:
- Hemen gidiniz, General Mustafa Kemal’i masamıza davet ediniz.
General Harrington’un davetinden masadakilerin hepsi memnun olmuştur.
Emri alan garson, Kemal’in masasına doğru giderken generalle birlikte tüm bardakilerin gözü onun üzerinde toplanır.
Kemal içkisinin ilk yudumundan önce bir Bafra maden sigarası tellendirmiş, ağzına birkaç beyaz leblebi atmıştır.
Çağırmadığı halde kendisine doğru gelen garsonu görünce meraklanır:
- Bir şey mi var çocuk?
Garson saygıyla eğilir:
- Zat-ı alinize bir daveti iletmekle vazifelendirildim paşa hazretleri.
Kemal; “Hımm.” diye gülümsedikten sonra sorar:
- Nasıl bir davetmiş bu?
Garson, barın köşesindeki masayı gösterir:
- General Harrington ve arkadaşları sizi masalarına davet ediyorlar efendim.
Kemal başını çevirir ve garsonun gösterdiği yöne bakar. General Harrington ve arkadaşları gözlerini dört açmış gülümseyerek kendisine bakmaktadırlar.
İngiliz ve Fransız generaller, onunla göz göze gelince tipik bir sırıtmayla baş eğerek selam verirler.
Kemal de bir baş eğmesiyle selamı iade ettikten sonra garsona döner:
- Harrington cenaplarına saygılarımı iletiniz; lakin onların benim masama gelmeleri gereklidir. Lütfen kendilerini masama davet ettiğimi söyleyiniz. Burada ev sahibi olan biziz, kendileri misafirimizdirler.
Bu cevaba garson şaşırır; fakat asıl şaşkınlığı Kemal’in cevabını duyan General Harrington ve arkadaşları gösterir.
Şaşkınlık da değil, resmen bozulurlar.
Bozulmalarının asıl sebebi reddedilmek değil, misafir addedilmektir.
Misafir!
Yani geçici.
Yani gidici!
Üstelik davet edilerek gelen.
Kaldı ki onlar davet de edilmediler, yüzsüzce geldiler.
İngiliz ve Fransız generaller, Kemal ile tanışmak için can attıkları halde yapılan hakareti hazmedemezler.
Kadehlerini bir dikişte yuvarlarlar.
Ne kadeh tokuşturmak ve ne de; “Konstantinepolis’in şerefine!”
Sadece içlerindeki kin daha da büyür.

Mavikuş Yayıncılık tarafından basılan Nurten ARSLAN’ın “Küçük Anılarda Büyük sırlar” kitabından alıntı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frm67.yetkinforum.com
kardelen67
.•°ღPrensesღ °•.
.•°ღPrensesღ °•.
kardelen67



Yaş : 33 Kayıt tarihi : 01/12/08 Mesaj Sayısı : 1314 Nerden : havai

"Onlar misafirdirler..." Vide
MesajKonu: Geri: "Onlar misafirdirler..."   "Onlar misafirdirler..." I_icon_minitimeSalı Şub. 10, 2009 10:28 am

tesekkrler canım
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MadMAN™
.•°ღ Adminღ °•.
.•°ღ Adminღ °•.
MadMAN™



Yaş : 33 Kayıt tarihi : 01/12/08 Mesaj Sayısı : 5017 Nerden : Zonguldak/MERKEZ

"Onlar misafirdirler..." Vide
MesajKonu: Geri: "Onlar misafirdirler..."   "Onlar misafirdirler..." I_icon_minitimeSalı Şub. 10, 2009 2:09 pm

bsy deıl askım
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frm67.yetkinforum.com
RuffRyders
ღ°•.V.İ.P Otel.•°ღ
ღ°•.V.İ.P Otel.•°ღ
RuffRyders



Yaş : 33 Kayıt tarihi : 03/12/08 Mesaj Sayısı : 3000 Nerden : ZONGULDaK/Merkez

"Onlar misafirdirler..." Vide
MesajKonu: Geri: "Onlar misafirdirler..."   "Onlar misafirdirler..." I_icon_minitimePerş. Şub. 19, 2009 12:08 pm

tşkkrler kardeşim
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MadMAN™
.•°ღ Adminღ °•.
.•°ღ Adminღ °•.
MadMAN™



Yaş : 33 Kayıt tarihi : 01/12/08 Mesaj Sayısı : 5017 Nerden : Zonguldak/MERKEZ

"Onlar misafirdirler..." Vide
MesajKonu: Geri: "Onlar misafirdirler..."   "Onlar misafirdirler..." I_icon_minitimePerş. Şub. 19, 2009 5:28 pm

önmlı deıl kardesım
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frm67.yetkinforum.com

"Onlar misafirdirler..."

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
:) FORUM 67 (: :: >>>****** Köşesi :: >>****** İle İlgili Yazılar -
Forum kurma | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Cookies | Son tartışmalar