:) FORUM 67 (:
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


2010 © Copyright by frm67® Tüm Haklar saklıdır.
 
AnasayfaanasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
MOKOKO Forum Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
star
starSalı Şub. 09, 2010 1:16 pm
star
starSalı Şub. 09, 2010 1:14 pm
star
starSalı Şub. 09, 2010 1:13 pm
star
starSalı Şub. 09, 2010 1:11 pm
star
starSalı Şub. 09, 2010 11:02 am
star
starSalı Şub. 09, 2010 10:58 am
star
starC.tesi Ekim 31, 2009 12:54 pm
star
starPaz Ekim 18, 2009 11:57 am
star
starPaz Ekim 18, 2009 11:56 am
star
starPaz Ekim 18, 2009 11:53 am
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum

 

ölüme var mısın?

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Yazar Mesaj
RuffRyders
ღ°•.V.İ.P Otel.•°ღ
ღ°•.V.İ.P Otel.•°ღ
RuffRyders



Yaş : 33 Kayıt tarihi : 03/12/08 Mesaj Sayısı : 3000 Nerden : ZONGULDaK/Merkez

ölüme var mısın? Vide
MesajKonu: ölüme var mısın?   ölüme var mısın? I_icon_minitimeC.tesi Şub. 28, 2009 11:09 am

Şimdilerde üstü çizilmiş hayatların sakinlerini dinleme zamanıdır.Bu

sesler,yokluğunda kirlenen öpücüklerimi arındırıyordu bir anne

edasıyla.Aşkının takibinde oluşum,sonu ölümlere çıkan mekanlara yolluyordu

beni sevgili.Hala seni dileniyorsam terk edilmiş her mezarlıkta,geçmişimin

küfürleri eşliğinde hala sana diretiyorsam,göğsüme çarpan kirli yağmurlar

eşliğinde okşanmamış ve acılar içinde kıvranan yerlerimi seninle otamak

içindir.Sonra düşlerimi siyahın tehdidinden korumak için vuruyorum alnımdaki

kimliğimi.Sen sustukça,ölüm daha bir hızlanıyor dünyamızda.Düşlerim,düş

kırıklıklarım,solgun sloganlarım ne idüğü belirsiz bir adresin sakininde

kaldı.Tebessümün korkak ve gülüşüm hala uykusuz.Uykusuzluk cayır cayır

yakıyor dilimdeki en son harfi.Bıktım artık def edilmiş kimlikleri

ağırlamaktan ve korumaktan.Bıktım artık sen yokken çalan en sevdiğim

türküden.Bıktım senin adına açılmış kahve fincanlarındaki katil bakışlı

müneccimlerden.Belirsiz bir nakaratın savunuculuğu gibi bir suç var

boynumda.Her yıldızın derisi yüzülüyordu ve en zamansız yağmurlarda kabuk

değiştiriyordu güneş.Şimdi hiçbir alfabe anlatamaz yaşadıklarımı.Kayıplar

listesine sıkışmış her ismin müsveddesinde,kelimelerim zaman aşımının

arifesindeki aşkları temize çekiyordu bir fahişenin dualarıyla.Ne olur

aforoz etme beni dininden sevgili.Zaman her şeyi eskitiyordu kuralsız bir

savaşla.Bir tek sen yerli yerindesin küçücük dünyamda.Sınırlarım hala inci

bir gerdanlık gibi,hikayelerim 18’lik delikanlı ve bakışlarım sonsuz bir

ülkenin nöbetçisi.Tüm hatıralar üzerime üşüşür ve zemheri üşür…
Şimdi
gençliğim aysberglerde
Zalimin son duası istenir mi bilmem
İsmim üzerinde
cirit atıyor ihanet
Susamış bir sarmaşığın tadı var
türkülerimde…




Yaşayan tüm filozoflar,sesimin dahi yabancısı
oluşumu sorguluyor
sorgulanacak o kadar kirli hatıra dururken hem
de.Sürgünce çizilmiş
resimlere taşınan renkleri topluyordum uzak kentlerdeki
hüzünle sevişen
sokaklardan.Küskünlüklerimin artığıyla kumar oynuyorum
boğazıma iliştirdiğim
zehirli bıçakla.Eskicilere bir çırpıda verdiğim
kelimeler,başkasının
kucağında aşkın ütopyasının temelini atıyordu.Artık
hiçbir marş
kahramanlığımı anlatamayacak.Sinsi bakışlarla örülmüş homurtular
arasında
solgun kahkahalarımı sunuyordum KİMLİĞİME YANDAŞ olan ismine
sevgili.Asırlar
boyunca yaşamak varken,seninle ölümü tercih edişimin
anlamını yoktur diye
biliyor hikayemizin dinleyicileri.Oysa ölümün sonsuzluk
olduğunu
bilmiyorlar.Ve ben seni sonsuzca sevmek ve sorunsuzca yaşamak için
seninle
ölmeyi isterim.Sen yokken amaçsızca çizilmiş ülkelerin sınır

boylarında,uyruklarını def eden çocukların kimliksizlikleri tarafından

lanetleneceğim.
Bir hazan sabahı günahlarından kurtulmak için insanların
yıkandığı nehirler
senli kentlerin uğrak yerlerinden geçer.Oysa ben sana
dokunmuş olmanın
günahıyla ibadet ediyorum.Bir yanımda günahsızlık dururken
yaralı hüznümle
günahkarlığının müridi olmaya yemin ediyorum.Ömrüme
sevimsizlik
yerleştiriyor adını imge olarak kullanmayan şairlerin
dangalaklıkları.Kirli
bir bayramın avucuma sıkıştırdığı kurşuni gülücüklerin
hapisliğiyle
savaşıyorum.Evet, her şeye SUS! emri verdim belki ama
bayramların
kirlenmesinde payım yok sevgili.Son bayram,senli ilk bayramın
nezaretinde
dillerdeki GİT! kelamını siliyor lûğatımızdan
Kimliğimin,apoletleri ihanetle
sevişenler tarafından sorgulandığı zamanları
özler gibiyim.Sen kimliğim,sen
kimliksizliğim.Seni sadece bir dilin
alfabesindeki harflere yerleştirmedim
diye illegalleşti hüznüm.Her dilenciye
söylenen en aciz laftır belki ALLAH
VERSİN!Şimdi duraksıyor ve uğursuz
takiplerimi sonlandırıyorum.Seni bana kim
verdi sevgili?Suskun gidişinle
recm edilmiş kadınların mezarları başında
iğfal edilmiş devrimlerin
sloganlarını haykırıyorum.Bir ölü yıkayıcısının
avuçlarındadır hikayem.Seni
terleyerek sevmek istiyorum.Ve terlenmiş
kelimeler arasında ölümün bizi
nasıl huzura erdirdiğine tanık
oluyoruz.Ağlamaklı bir gökyüzünün yanı
başında dumura uğratıyorum
sırlarımı.Hazan yaprakları bana eşlik ediyor
ağlamalarımda. Gözbebeklerinden
tarihe küfür eden bakış olmasa susacaktım
ama tabiat ananın yüzüne renk
veren hassasiyetini unutacak kadar küçülmedim.
Kanattığım gülücüğüm, cilveli
yakarışlarla ırzını veriyordu namus timsali
adamlara. Çıplak sokaklarda art
arda sıralanmış kadavraların arasından geçip
korkusuzca, şarap tadındaki
dudağın hatırına kıyıyorum ölüm denilen özlenen
ruha. Gurbete şikayet, aşka
şikayet, ihanete şikayet, devrime şikayet… Ben
ölüme şikayetten uzağım
sevgili. Ölüm denilen aşkı paklayan,devrimler
yaratan ve tüm gurbetleri def
eden yeni hayata kulaç atmak erdemdir
bence.Bir çiçeğin,çöl ortasında
açılırken karşılaştığı zülüm bir vahiy gibi
duruyor
adaletsizliğimizde.Seraba sevdalı hayatların yaşandığı bu çağda her
an
göğsünde vahalar yaratmak gibi bir emeğin ustasıyım.Nicedir minnet
etmiyorum
her yol ağzında dudağında ana-avrat küfürler besleyen adamlara.Her
sorumun
karşısında nasıl da titreyeceklerini biliyorum.Tek cevabım SENSİN

sevgili.Tek sorum ÖLMEYE var mısın?
Sesim bir çocuğun perçeminde
pusuda
Özlemlerimi saklıyorum savaş meydanlarında
Mazlum gülüşüm
Umut
oluyordu gökkuşağına
Ve karanlıklar yeni fesleğenler yaratıyor yarına
dair…




Hayatı acı ve acımasız niteleyenlerin senden haberi yok
sevgili.Her
halinin,her bedduanın hayatıma nasıl sevinçler yerleştiriyor
bilmiyorlar.Ah
Tanrım bilmiyorlar onlar,bilmiyorlar ölümle sevilen
sevgilinin gölgesinin
rotasını.Bağışla onları Tanrım.Uluorta yaşanıyor artık
çarpık
ilişkiler.Düzgün giden tek şeydir varlığınla dönen bu dunyanın

çocuklarındaki kokun,ötesi çirkef ve ötesi çirkin.Şehvetim kiralık bir

katildir artık.Susturulmuş bir çağın son bakışına döküyorum çocukluğumun

gözyaşlarını.İzimi süren adamların yüzlerindeki utanç,bir ibadet sonrası

işlenmiş günaha benziyordu.Eşkalime yüklense de kalemimin yorgunluğu,ben

‘GÖRÜLMÜŞTÜR’ ibareli ihbar mektuplarını topluyorum.Ölümü kutsayan

tavırlarının,adımı yaşama ihbar edeceğini bilseydim sevdalanmazdım ufkun küf

suratına.İhbar edilmiş yanlarım kanıyor sevgili.Kanayan yerlerime gölgeni

bas ne olur.Suskunluklarla dertleşen kaç adam var şunun şurasında.Islak bir

mevsimde kurşun sesleriyle ritm tutanlarla debeleniyorum.Soframda pişmanlığa

ve boş vermişliğe yer vermiyorum.Yelesine sarılarak bu kirli çağın,ayrılık

şiirlerinin okunmadığı yeni dünyalar yaratıyorum adınla.Bunca zahmetli

çalışmadan sonra yaratacağım dünyada anıtlara ve anıları yaşamaya gerek

kalmayacak.Öyle ustaların dediği gibi ‘Anadolu’nun bir köyünde ve başında

bir ağaç olan…’ mezar istemem.Gölgen olmalı mutlaka yattığım yerde tıpkı

yatağımda olduğu gibi.Seninle ölmek adına Azrail’e yaltaklanırken ben,şimdi

yatağında kimlerin kirli emellerine yataklık ediyorsun biliyorum.Ve bildiğim

hiçbir şey acıtmıyor sözlerimi bunun kadar.Damar sana kan taşıyordu

sevgili,sen bana tutku ve özlem.Tüm kurallar bir bir Tanrılaşıyordu ve ben

ret ediyordum tek düzeliği. Yüreğimin huzmesine seni yerleştirmek gibi bir

maharetin sahibiyim.Bana ‘sevgi ve sevgili nerede’ diye sormasın

kimse.Yaşlılığımı seviyorum sevgili.Seni yerleştireceğim çizgilerin sayısı

artıyor zira.Şimdi ben çırılçıplak karşındayım ve sen sevgili öpücüğünle ört

üzerimi ne olur?





Büyüdükçe,çocukluğumun sırrına
eriyorum
Gözlerimden adını sagıyorum her sabah
İliklerimde hissediyorum
artık kavganı.
Gökkkubbenin altinda saklanan yagmur
Resimlerdeki ismime
yağıyor yine
Uzun yolculukların ötesinde kalan hüznüm
Kimligimdeki hazin
sarap molasından öç alır
Ölümüme ağlayacakların çetelesini tutuyorum.
Seni
sevmek bir kavgaydı ,
Bir maceranın yolağzında
düşlerimi kaybetmekti
belki.
Kanayan saçlarımdan süzülüyordu şiir
Oysa saçların AMED
kokardı.
Yağmurlu bir saatte yola çıkıyordun SEVGİLİ
Ve ben gidişinle
ölüyordum.
Sancıların ardında
Başak tadındaki rüyalarla
şenleniyorum.
Sabrımın sınırında
Kuşların ötüşlerini vuruyorum
yine....
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MadMAN™
.•°ღ Adminღ °•.
.•°ღ Adminღ °•.
MadMAN™



Yaş : 33 Kayıt tarihi : 01/12/08 Mesaj Sayısı : 5017 Nerden : Zonguldak/MERKEZ

ölüme var mısın? Vide
MesajKonu: Geri: ölüme var mısın?   ölüme var mısın? I_icon_minitimeC.tesi Şub. 28, 2009 5:43 pm

ooooohhhhhh bu ne Very Happy
saolasın Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frm67.yetkinforum.com
RuffRyders
ღ°•.V.İ.P Otel.•°ღ
ღ°•.V.İ.P Otel.•°ღ
RuffRyders



Yaş : 33 Kayıt tarihi : 03/12/08 Mesaj Sayısı : 3000 Nerden : ZONGULDaK/Merkez

ölüme var mısın? Vide
MesajKonu: Geri: ölüme var mısın?   ölüme var mısın? I_icon_minitimeSalı Mart 03, 2009 9:05 pm

bşy deil kanka=)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

ölüme var mısın?

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
:) FORUM 67 (: :: >>>Duygusal Bölüm :: >>Güzel Yazılar ve Resimler -
Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Cookies | Son tartışmalar